Gezilecek Yerler
Eski Datça
Eski Datça, yarımadanın ilk merkezlerinden biri olmakla birlikte, tarihi MÖ 11. yüzyıla kadar uzanmaktadır.Ege kültürünün mümkün olan en başarılı şekilde gözler önüne seren Eski Datça , Türk edebiyatın en ünlü şairlerinden biri olan Can Yücel’in de uzun süre hayatını sürdürdü bir mahalledir .

Can Yücel’in Evi
Can Yücel, Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olarak kabul edilir. Onun şiirleri, gönüllere dokunan sözleri ve duygusal derinliğiyle tanınır. Ancak Can Yücel`in sadece şiirleri değil, aynı zamanda yaşam tarzı da hafızalarda yer etmiştir. Şair, 1926 yılında İstanbul`da doğduktan sonra birçok yerde yaşamış, ancak en önemli yıllarını Eski Datça`da geçirmiştir. Bu yıllar, onun şiirlerine ilham kaynağı olmuş ve Eski Datça`yı unutulmaz bir mekan haline getirmiştir.
Eski Datça`da Can Yücel`in yaşadığı ev, şairin hatıralarını yaşatmak amacıyla müze haline getirilmiştir. Bu müze, ziyaretçilere Can Yücel`in yaşamına ve sanatına dair bir içgörü sunuyor. Öyle ki yarım kalmış bir şarap , evin içi , şairin özgün eşyaları, kitapları ,kendine ait el yazmalarıyla doludur. Ziyaretçiler, Can Yücel`in yazdığı dizeleri duvarlarda görebilir ve onun yaşadığı atmosferi deneyimleyebilirler. Her yıl 12 Ağustos olan ölüm yıldönümünde açıktır.
Ne harika bir yer burası !
Nereden buldun bu Datça’yı
“Elimle koymuş gibi buldum”
Can Yücel

Kumluk plajı
Datça’nın tam kalbinde yer alan ve Denizi oldukça sığ olan plaj kumluk plajıdır. Bu özelliklerinden dolayı da özellikle çocuklu aileler tarafından fazlasıyla tercih ediliyor. Burası akşamları da restoranların kurulduğu bir alan aynı zamanda.

DATÇA MERKEZ

Datça merkezi üç mahalleden oluşuyor: Reşadiye, Eski Datça ve İskele mahalleleri.
Reşadiye ve Eski Datça mahalleleri önemli ölçüde korunmuş eski yerleşimler. Daracık sokakları, beyaz badanalı taş evleri, badem ve zeytin ağaçları süslü sevimli avluları ile geçmiş yaşam tarzını yansıtıyorlar.
KNİDOS ANTİK KENTİ
Knidos Akdeniz ile Ege`nin kesiştiği noktadır.Datça bölgesinin en büyülü noktalarından biri olarak göze çarpıyor. Datça yarımadasının en sonunda yer alan bu Karia şehri, döneminin en önemli liman şehirlerinden biriymiş.
Datça Yarımadası’ndaki buluntuların geçmişi M.Ö. 2000 yılına kadar dayanıyor. Bilinen ilk yerli halk Karyalılar’dır ve burada bir n parlak dönem Dorlar döneminde yaşanır . Bölgede ada ile kara arasındaki deniz doldurularak ,iki ayrı liman elde edilmiştir .Kuzeydeki küçük limana “Kuzey Liman “ denilmiş ve askeri amaçlı kullanılmıştır .
Güneydeki liman ise ticaret amaçlı kullanılmıştır.Halen ,liman ağzındaki mendirek ile Kuzey Liman’daki kulenin kalıntıları görülmektedir. Knidos çok önemli bir ticaret merkezi olduğu kadar bir kültür ve sanat merkeziydi .
Dönemin en ünlü heykeltıraşları arasında yer alan Praxiteles`in yaptığı Knidos Aphrodite Tapınağı`nda bulunan Knidos Afroditi çok önemli bir sanat yapıtıdır. İonkentlerinin de katılımıyla düzenlenen dinî festivallerde sanatçılar hep Aphrodite`i ön planda tutmuşlardır. Gezegenlerin hep aynı yörüngede hareket eden yuvarlak cisimler olduğunu bulan ünlü astronom, matematikçi ve filozof Eudoxus, en iyi yontulmuş Çıplak Afrodit Heykeli’ni yapan heykeltıraş Praxiteles, Skopas, Bryaxis ve dünyanın yedi harikasından biri olan Mısır’daki İskenderiye Feneri’nin mimarı Sastratos, Knidos`da yaşamışlardır. Afrodit heykelinin kaidesi, 8000 kişilik tiyatro, güneş saati ve DemeterMabedi gibi bası eserler, Knidos antik kentinin önemli kalıntılarındandır. Antik çağda çok ünlü olan, insanların onu görmek için çok uzaklardan geldiği Afrodit heykeli bugüne kadar bulunamamıştır.

Knidos Hippodamos`un ızgara plan düzenine göre yapılanmıştır. Doğu-batı doğrultusunda birbirine paralel dört geniş cadde, kuzey-güney doğrultusundaki bir cadde ile dik açılı olarak kesişmiştir. Arazi konumuna
uygun bir biçimde cadde ve sokaklar bazen merdivenle, bazen de dik olarak birbirlerini kesmişlerdir. Kuzey-güney doğrultusundaki ilk caddenin batısında agorası yer alır. Sonraki devirlerde askeri limanın kuzeyindeki agoranın her iki tarafına, antik taşlardan yararlanılarak büyük bir kilise yapılmıştır. Kuzeye doğru, Dor Hexaopisi`ne bağlı kentlerin her dört yılda bir festival düzenledikleri Apollon Karneisos Tapınağı`na ulaşılır. Dor üslubundaki tapınağın kuzeyinde yapılan kazılarda dikdörtgen planlı bir sunak bulunmuştur. Sunağın yer aldığı terasın arkasında ise Helenistik duvar işçiliğinin örneği olan başka bir teras daha bulunmaktadır. Oturma kademelerini anımsatan basamakların da bulunduğu alanda 1972 yılında bir tapınak kalıntısı bulunmuştur.
Bu dönemde Knidos, şarap ihraç eden önemli merkezlerden biriydi.
MÖ 450 yılında Polynotos`un yaptığı duvar resimleri çok önemlidir.
Herodot`a göre Spartalılar, Knidos`u bir kolonikenti olarak kabul etmişlerdir. Fakat zamanla güçlenmişler, Fenikeliler sayesinde denizcilikte çok ilerlemişler, tersaneler kurmuşlardır.
Knidoslular, Lidyalıların saldırılarına karşı korunmak için
Reşadiye Yarımadası`nı karadan ayırmaya çalışmışlardır. Daha sonradan kazdıkça kaya çıkmıştır ve bu kayaların sertliğinden dolayı kazıları yavaşlamıştır. Bu olayın üstüne Pers saldırıları başlayınca tamamlayamamışlardır. Bu saldırılar sırasında Persler kente zarar vermemiştir.
Knidoslular daha sonra Büyük İskender`e boyun eğmişlerdir. Fakat bu dönemle ilgili pek ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Roma İmparatorluğu ile Seleukos Krallığı arasındaki savaşta Roma`nın tarafını tutmuş, Bergama Krallığı`na katılmışlardır.
Kent, Bizans İmparatorluğu döneminde silik bir yerleşim haline gelse de, bu dönemde bir süre için piskoposluk merkezi olarak kullanılmıştır. Bizans’ın ilerleyen dönemlerinde ise bir yandan depremler, diğer yanda korsan saldırıları ile güçsüz kalan kent MS 7. yüzyılda tümüyle terk edilmiş; yarımada nüfusu ise binlere inmiştir.
Yarımada, 13. yüzyılda Menteşe Beyliği`ne bağlanmış; 15. yüzyılda ise Osmanlı İmparatorluğusınırlarına katılmış ve adı Datça olmuştur.
Son Osmanlı padişahlarından Sultan Reşatdöneminde
Datça adı Reşadiye olmuş, Cumhuriyet`le beraber ise tekrar Datça’ya dönüştürülmüştür. 1928 yılında ilçe olan Datça’nın ilk merkezi Reşadiye Mahallesi olmuş, 1947’de ise bugünkü yeri olan İskele Mahallesi`ne taşınmıştır. Datça Yarımadası bazı haritalarda hala "Reşadiye Yarımadası" olarak geçer.
Knidos tarihini aydınlatmak amacıyla ilk kazılar, İngiliz Charles Newton tarafından 1856-1858 yılları arasında yapılmıştır.
Gezilecek Koylar
- Palamutbükü Plajı
- Akvaryum Plajı Palamutbükü
- Kurubük
- Ovabükü Plajı
- Hayıtbükü Koyu
- Domuzbükü
- Yaziköy Plaj
- Tekir Bükü
- Murdala Koyu
- Kumluk Plajı
- Hastane Altı Plajı
- Taşlık Plajı
- Kargı Koyu
- Akvaryum Koyu
- Perili Köşk Plajı
- Karaincir Plaji
- Kızlan Gereme Koyu
- Gebekum
- Aktur Kurucabük Plajı
Şehrin koşturmacasından uzakta bir sığınak. Huzur ve doğayla iç içe bir yaşam. Türünün tek örneği olan bu cazip yerden ayrılmak istemeyeceksiniz.
“Tanrı yarattığı kulunun uzun ömürlü olmasını isterse, Datça Yarımadası`na bırakır.